23 Ocak 2014 Perşembe

Reklam Yönetimi Ödevimiz: MyHoşaf

İstanbul Üniversitesi Pazarlama Yüksek Lisans programında Reklam Yönetimi dersinin final projesi bir marka oluşturup, onun reklam kampanyasını düzenlemekti. Dersin hocası, ülkede olmayan bir ürün üretmemize daha sıcak baktığı için Japon tatlısı Mochi'den, Avea'nın gençlik kulübüne kadar farklı yeni fikirler arasında karar vermeye çalıştık. Biz hazır komposto / hoşaf satmaya karar verdik, o arada Avea da gençlik kulübünü hakikaten yaptı.


MyHoşaf ismi hem ürünün çok fazla şekerli olmayan, kısmen mayhoş tadına dikkat çekerken, hem de esas hedef kitlenin gençler olduğunu göstermesi için seçildi. Nasıl ki Sütaş Ayran bundan 10 yıl önce belirli ortamlarda neredeyse hor görülen ayranı gençliğin enerjik bir içeceği haline getirdiyse, biz de sofradan başka yerde içilmezmiş gibi bir imajı olan kompostoya aynı şeyi yapmak istedik. Ayrıca katkı maddesi bulundurmaması ve şeker oranının az olmasıyla daha sağlıklı beslenmeye başlayan tüketicileri de hedefleyebilecektik.


Ürünü 5 ayrı tatta (erik, üzüm, kayısı, ayva, elma) ve 2 ayrı kutuda (taneli, tanesiz) ürettik. Üzüm ve kayısı çeşitleri kuru meyveden yapıldığı için hoşaf, diğerleri ise taze meyveden yapıldığı için komposto olarak belirtildi. Tanesiz ürünler 330 ml'lik, klasik boyutlardaki kutularda, taneli ürünler ise 400 ml'lik daha yayvan kutularda sunuldu. İki ambalajın da ağızları tenekeden, gerisi ise şeffaf plastikten yapılmıştı. Böylece taneleri veya berrak içeceği ambalaj dışından da görme imkanı yaratıldı.


Anneleri kendi kompostoları yerine bizimkini içmeye ikna etmenin daha zor olacağını düşünerek promosyon çalışmalarında işe gençlerden başladık. Üniversitelerde ağaç şeklinde giydirilmiş otomatımızla gezdik ve öğrenciler bedava MyHoşaf'larını otomatın ağaç kovuğu şeklindeki açıklığından aldılar. Yemek Sepeti'nde pilav ve börek satan restoranlarla anlaşma yaparak özel menüler oluşturduk. Yemek blogger'larıyla anlaşarak bizi denemelerini ve tavsiye etmelerini istedik. Hoşafın etrafında dönen bir Vine kampanyası da yürüttük.



Vine 2    Vine 3

TV reklamını oluşturmada ise hem yaratıcı hem de gerçekçi davranmaya çalıştık. Kendi ekibimizle çekebileceğimiz seçenekler arasında gerçek reklama en çok benzeyecek olan sokak röportajı formatına karar verdik. Bu reklamda sokaktaki kişilere mikrofon uzatarak "üç tunç tas has hoşaf" demelerini istedik. Amacımız eğlenceli görüntüler elde etmek, ekran başındaki kişinin tekerlemeye eşlik etmesiyle hatırlanabilirliği artırmak ve tekerlemeyi söylemenin zorluğuyla, MyHoşaf'tan önce komposto veya hoşaf bulmanın zorluğunu bağdaştırmaktı. Son röportajda gösterilen "Tasta değil kutuda" repliği de bunun altını çizdi.



İşin sonunda sınıfa komposto ve hoşaf içirdiğimiz başarılı bir sunum yaptık ve dersi başarıyla geçtik!

Proje Grubu:
Fatih Melek
Özge Öztürk
Yiğit Can Erginöz

Dersin Hocası:
Prof. Dr. Sema Kurtuluş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder